Hoca İshak Efendi

Osmanlılar devrinde yetişen meşhur fen âlimi. Kesin olmamakla berâber, bâzı kaynaklarda 1774 senesinde Narta’da doğduğu kayıtlıdır. Bir kısım kaynaklarda babasının Nartalı bir Mûsevî olduğu yazılı ise de, hâl tercümeleri yazan bir pâdişâh kâtibi olan İsmet Efendi, araştırmaları netîcesinde Karlovalı bir Müslümanın oğlu olduğunu tesbit etmiştir.

Babasının ölümü üzerine tahsil için İstanbul’a gelip, kısa zamanda icâzet (diploma) alarak, matematik, astronomi, metalurji ve jeoloji sâhalarında büyük âlim oldu. Türkçe, Arapça, Farsça, Rumca, İbrânice, Fransızca ve Lâtinceyi çok iyi bilen İshak Efendi, 1816 senesinde Mühendishâne-i Berr-i Hümâyûnun matematik hocalığına tâyin edildi. 1824’te Dîvân-ı Hümâyûn tercümanlığına getirildi. 1828’e kadar bu vazîfede bulunan İshak Efendi, bu târihte Balkanlarda inşâ edilen kalelerin teftişi ile görevlendirildi.

Balkanlardan dönüşünde tekrar Mühendishâne-i Berr-i Hümâyûnda müderrisliğe devâm etti. 1831’de bu okulun müdürlüğüne tâyin edildi. Bu görevdeyken ders programını yenileştirdi ve öğretim kadrosunu kuvvetlendirdi. Yetersiz hocaların görevlerine son verdi. Bir süre sonra mübârek yerlerin tâmiri için Hicaz’a gönderildi. Vazîfesini bitirip dönerken Mekke’de 1834 senesinde vefât etti ve orada defnedildi. Mühendishâne’nin üstündeki kabristana, hatırlanmak ve hayır duâya sebeb olmak üzere mekteb tarafından, adı ve ölüm târihi yazılı bir taş diktirilmiştir.

İshak Efendi, fen ilimlerine dâir birçok eser yazmış ve ilk defâ fen sâhasındaki kitapları batı dillerinden Türkçeye tercüme etmiştir. Batılı bilim adamlarının yazdığı ilmî eserlere vâkıf olan İshak Efendi, ilmî ıstılâhları tatbik ve karşılıkları bulunmayan ilmî ıstılahlara da isim tâyinine muvaffak oldu.

Eserleri:

1. Mecmûa-i Ulûm-i Riyâziyye: Matematiğe âit dört ciltlik bir ders kitabı olup, çok meşhûrdur. 1831-1834 seneleri arasında İstanbul’da basıldı. Eserde yüz dört şekil vardır. Birinci ciltte aritmetik, cebir, geometri konuları; ikinci ciltte düzlem trigonometrisi, geometri işlemleri, cebrin geometriye uygulanması, konikler, diferansiyel ve integral konuları; üçüncü ciltte fizik, mekanik, su iletimi ve kuvveti, atmosfer, ilm-i menâzır (optik) konuları; dördüncü ciltte ise elektrik, kürevî trigonometri, astronomi ve kimyâ konuları işlenmiştir. Eser uzun seneler mühendishânede ders kitabı olarak okutulmuştur. Modern kimyâ alanında ilk eser olarak da kabul edilmektedir.

2. Usûl-i İsâga: 167 sayfa ve altmış levhadan meydana gelen eser top dökümcülüğü ile ilgilidir. Kendi deyişiyle kütüb-i efrenciyeden tercüme ve derleme yoluyla hazırlanmıştır. Eserde, ateşli silâhların yapımında kullanılan demir, demir alaşımları, kalay, bakır, tunç hakkında bilgiler verildikten sonra, top dökümcülüğü anlatılmaktadır. 1983’te neşredilmiştir.

3. Tuhfet-ül-Ümerâ: Ordu kurmak ve kalelerin muhâfazasından bahseden bu eser, iki makâle ve bir hâtimeden meydana gelmiştir. Eserin sonunda şekiller de vardır. 1828 senesinde basılmıştır. Bir nüshası Süleymâniye Kütüphânesi Es’at Efendi kısmındadır.

4. Usûl-i İstihkâmât: İstihkâm yapımına dâirdir.

5. Aks-ül-Mevâyâ fî Ahz-iz-Zevâya: Oktand ve sektan gibi rasat âletlerini kullanma usûllerinden bahsetmektedir.

6) Nisle-ül-Hıyâm: Çadır kurulmasına dâirdir.

7) Küre risâlesi,

8) Deniz Lağımı Risâlesi,

9) Hikmet: Arapça yazılmış bir fizik kitabıdır.

10) Âlât-ı Kimyeviyye Risâlesi,

11) Kavâid-i Ressâmiyye: Arâzî hudutları çizim kâidelerini ihtivâ etmektedir. Eserin bir nüshası Mühendishâne-i Berr-i Hümâyûn Kütüphânesinde mevcuttur.

12) Oktand: Esere ismini veren bu âletin târifleri ile kullanım usûllerini anlatan bir risâledir.

13) Harb ilmine dâir bir Risâle: 1827 senesinde basılarak subaylara dağıtılmıştır.