Hoca Sadeddin Efendi

Osmanlı Devletinin yirmi ikinci şeyhülislâmı, târihçi ve edip. İsmi, Sa’deddîn’dir. Hoca Efendi lakâbıyla meşhûr oldu. Yavuz Sultan Selim Hanın nedîmi (sohbet arkadaşı) Hasan Can’ın oğludur. 1536 (H.943) târihinde İstanbul’da doğdu. 1599 (H.1008) senesinde İstanbul’da vefât etti. Eyyûb Sultan’da Dârülkurrâ bahçesine defnedildi.

Müderris Karamanlı Mehmed Efendi, Şeyhülislâm Ebüssü’ûd Efendi ile zamânın diğer büyük âlimlerinden okudu. Yirmi yaşında yardımcı müderris oldu ve İstanbul’da Murâd Paşa Medresesinde ders vermeye başladı. Sonra erbaîn pâyesiyle Bursa’da Yıldırım Medresesine tâyin edildi. Yirmi dokuz yaşında hâriç rütbesine yükseldi. Bursa Sultâniye Medresesinin ardından, İstanbul Sahn-ı Semân müderrisliğine getirildi. 1573’te Şehzâde Murâd’ın hocalığına tâyin edildi. Bundan dolayı Hoca Efendi diye anıldı. Şehzâde Murâd tahta geçince Sa’deddîn Efendiyi İstanbul’a çağırdı. Kendisine Hâce-i Sultânî (Sultan Hocası) ve Reîs-ül Ulemâ ünvânları verildi.

Sa’deddîn Efendi, Üçüncü Mehmed Hanın şehzâdeliğinde ona da hocalık yaptı. Sultan Üçüncü Mehmed tahta geçince, Sa’deddîn Efendiyi şeyhülislâmlık makâmına getirdi. İki sultâna hocalık yaptığı için kendisine “Câmi’ur-Riyâseteyn” denildi.

Hoca Sa’deddîn Efendi, devletin iç ve dış siyâsetinde pâdişâhlara ve devletin ileri gelenlerine yardımcı oldu. Çok talebe yetiştirdi. Mevlânâ Ali Nakîb, Molla Ali, Seyyid Kâsım Gubârî ve Azmizâde, Hoca Sa’deddîn Efendinin ileri gelen talebeleridir.

Hoca Sa’deddîn Efendi, Osmanlı Devletinin 1596 târihindeki Avusturya ile yaptığı meydan muhârebesinde Sultan Üçüncü Mehmed Hanın yanında büyük kahramanlıklar gösterdi. Zaferin kazanılmasında en büyük pay sâhibi oldu. Hoca Sa’deddîn Efendinin beş oğlundan biri müderrisken vefât etmiş, ikisi şeyhülislâm, ikisi de kazasker olmuşlardır. Soyundan toplam altı şeyhülislâm çıkmıştır.

Eserleri:

Hoca Sa’deddîn Efendi, Osman Gâziden Yavuz Sultan Selim’in vefâtına kadar Osmanlı sultanları zamânında vukû bulan hâdiseleri, yetişen âlimler ile büyük zatların hayatlarını anlatan Tâc-üt-Tevârih adlı bir eser yazmıştır. Bu eserine Hoca Târihi de denir. Tâcü’t-Tevârih sonradan gelen târihçiler tarafından taklid edilmiş, 16. yüzyıl nesri için örnek kabul edilmesi sebebiyle birçok nüshaları yazılmıştır. 1863’de İstanbul’da basılan eser, İtalyanca ve Fransızcaya, kısmen de İngilizce, Rusça ve Macarcaya tercüme edilmiştir.

Yavuz Sultan Selim’le ilgili Selimnâme’si ve Sadr-üş-Şerîa Hâşiyesi vardır. Ayrıca; Risâle-i Kuşeyrî Tercümesi, Behçet-ül- Esrâr, Semâvât-ül-Edvâr ve Mir’ât-ül-Ahbâr adlı eserleri vardır. Lârî’nin Farsça târihini ve Emâlî Kasîdesi’ni aynı vezinle Türkçeye tercüme etmiştir.