Mektubat Tercemesi 1. Cild İçindekiler

BİRİNCİ CİLD İÇİNDEKİLER
Mektub No, Konusu

1. Bu mektûb, kendi mürşidi, Evliyânın büyüğü, kalb ilmlerinin mütehassısı (Bâkî-billâh) hazretlerine yazılmışdır. İsm-i zâhire bağlı olan hâlleri ve Arşın üstündeki makâmlara yükselmeyi ve Cennetin derecelerini ve ba’zı Evliyânın mertebelerini bildirmekdedir.

2. Bu mektûb, yine büyük mürşidine yazılmışdır. Terakkîlerini ve Allahü teâlânın ihsânlarını bildirmekdedir.

3. Bu mektûb, yine büyük mürşidine yazılmışdır. Sevdiklerinin belli bir makâmda kaldıklarını, birkaçının bu makâmı geçdiklerini ve tecellî-i zâtî makâmlarına kavuşduklarını bildirmekdedir.

4. Bu mektûb yine yüksek mürşidine yazılmışdır. Kıymeti çok büyük olan Ramezân ayının üstünlüklerini ve (Hakîkat-i Muhammediyye)yi bildirmekdedir.

5. Bu mektûb, yine yüksek mürşidine yazılmışdır. Kendisini çok sevenlerden Hâce Bürhânı gönderdiği ve onun ba’zı hâlleri bildirilmekdedir.

6.  Bu mektûb, yine yüksek mürşidine yazılmışdır. Cezbe ve sülûke kavuşmağı ve cemâl ve celâl sıfatları ile terbiye olmağı ve Fenâ ve Bekâyı ve  Nakşibendiyye bağının üstünlüğünü bildirmekdedir.

7. Bu mektûb, yine yüksek mürşidine yazılmışdır. Kendisinin şaşılacak birkaç hâlini bildirmekde ve birkaç şey sormakdadır.

8. Bu mektûb, yine büyük mürşidine yazılmışdır. Bekâ ve sahv makâmındaki hâlleri bildirmekdedir.

9. Bu mektûb, yine yüksek mürşidine yazılmışdır. Geri dönüş makâmların daki hâlleri bildirmekdedir.

10. Bu mektûb, yine yüksek mürşidine yazılmışdır. Kurb ve bu’d ve firâk ve vaslın bilinmeyen ma’nâlarını arz etmekdedir.

11. Bu mektûb yine yüksek mürşidine yazılmışdır. Ba’zı keşfleri ve kusûrlarını görmek makâmının hâsıl olduğu ve Şeyh Ebû Sa’îd-i Ebül-Hayrın sözünün açıklanması bildirilmekdedir.

12. Bu mektûb, yine yüksek mürşidine yazılmışdır. Fenâ ve Bekâ makâmı nın hâsıl olduğunu ve Seyri fillah ve Tecellîi zâtî bildirilmekdedir.

13. Bu mektûb, yine yüksek mürşidine yazılmışdır. Yolun sonsuz olduğu ve hakîkat bilgilerinin, islâmiyyet bilgilerine uygun olduğu bildirilmekdedir.

14. Bu mektûb, yine yüksek mürşidine yazılmışdır. Yolun sonsuz olduğu ve hakîkat bilgilerinin, islâmiyyet bilgilerine uygun olduğu bildirilmekdedir.

15. Bu mektûb, yine yüksek mürşidine yazılmışdır. İniş makâmındaki hâlleri ve birkaç gizli bilgiyi açıklamakdadır.

16. Bu mektûb, yine yüksek mürşidine yazılmışdır. Yükselmede ve inmede ki hâlleri bildirmekdedir.

17. Bu mektûb, yine yüksek mürşidine yazılmışdır. Yükselmedeki ve inişdeki hâllerden birkaçı bildirilmekdedir.

18. Bu mektûb, yine yüksek mürşidine yazılmışdır. Telvînden sonra olan temkîni, Vilâyetin üç mertebesini ve Vücûd-i teâlânın Zât-i teâlâdan ayrı olduğu bildirilmekdedir.

19. Bu mektûb, yine yüksek mürşidine yazılmışdır. Birkaç ihtiyâc sâhibinin gönderildiği bildirilmekdedir.

20. Bu mektûb, yine yüksek mürşidine gönderilmişdir. Bir kaç dileğini bildirmekdedir.

21. Bu mektûb, yine yüksek mürşidine gönderilmişdir. Bir kaç dileğini bildirmekdedir.

22. Bu mektûb, Lâhor müftîsi şeyh Muhammedin oğlu şeyh Abdülmecîde yazılmışdır. Rûhun nefse niçin bağlanmış olduğu ve bunların yükselmelerini ve inmelerini ve cesedin ve rûhun Fenâ ve Bekâlarını ve Da’vet makâmını bildirmekdedir.

23. Bu mektûb, Hân-ı Hânân ismi ile meşhûr Abdürrahîme “rahmetullahi teâlâ aleyh” arabî olarak yazılmış olup, dîni, câhillerden öğrenmeği men’ etmekde ve soy adı seçmekden bahs etmekdedir.

24. Bu mektûb, Kılınc Hâna yazılmışdır. Sofînin kâin ve bâin olduğu ve kalbin birden fazla şeye bağlanmıyacağı ve muhabbet-i zâtiyye hâsıl olunca sevgiliden gelen elemlerle ni’metlerin müsâvî olduğu ve mukarreblerle ebrârın ibâdetleri arasındaki başkalığı ve kendini yok bilen Evliyâ ile insanları da’vet için geri dönmüş olan Evliyânın başkalıkları bildirilmekdedir.

25. Bu mektûb, hâce Cihâna yazılmışdır. Peygamberlerin en üstününe “aleyhi ve aleyhim minessalevâti ekmelühâ ve minetteslîmâti etemmühâ” ve Hulefâ-i Râşidîne uymağa çalışmak lâzım olduğu bildirilmekdedir.

26. Bu mektûb, Şeyh-ul-âlem Mevlânâ Hâce Muhammed Lâhorîye yazılmışdır. Şevk, arzû ebrârda olur. Mukarreblerde olmaz. Bu makâmla ilgili birkaç şey bildirilmekdedir.

27. Bu mektûb, Hâce Ammek için yazılmışdır. Tarîkat-i aliyye-i Nakşibendiyyeyi övmekdedir.

28. Bu mektûb, yine Hâce Ammeke yazılmışdır. Hâlinin yüksekliğini bildirmekdedir. Fekat bu yazıdan, hâlinin alçaldığı ve uzaklaşmış olduğu anlaşılmakdadır.

29. Bu mektûb, Şeyh Nizâmeddîn-i Tehânîserîye yazılmışdır. Farzları kılmağa ve sünnetleri, edebleri gözetmeğe teşvîk etmekde ve farzların yanında nâfileleri yapmanın kıymetinin az olduğu ve yatsı nemâzını gece yarısından sonra kılmamağı ve abdestde kullanılan suyu içmemeği ve mürîdlerin secde etmelerinin câiz olmadığını bildirmekdedir.

30. Bu mektûb da, şeyh Nizâm-ı Tehânîserîye yazılmışdır. Âfâkda ve enfüsde olan şühûdları ve abdiyyet makâmını bildirmekdedir.

31. Bu mektûb, şeyh Sofîye gönderilmişdir. Tevhîd-i vücûdînin hakîkati ve Allahü teâlâya yakın olmak ve berâber olmak ne demek olduğu bildirilmekdedir.

32. Bu mektûb, mirzâ Hüsâmeddîn Ahmede yazılmışdır. Eshâb-ı kirâmın “aleyhimürrıdvân” kemâlâtını ve hazret-i Mehdîyi bildirmekdedir.

33. Bu mektûb, molla hâcı Muhammed Lâhorîye yazılmışdır. Dünyâyı seven ve ilmi, dünyâyı kazanmağa harc eden kötü ilm adamlarının zararını bildirmekde ve dünyâya düşkün olmayan âlimleri medh etmekdedir.

34. Bu mektûb, molla hâcı Muhammed Lâhorîye yazılmışdır. Âlem-i emrdeki beş cevheri uzun ve açık bildirmekdedir

35. Bu mektûb, meyân hâcı Muhammed Lâhorîye yazılmışdır. Allahü teâlânın zâtını sevmek ve bu sevgide üzmenin ve sevindirmenin, berâber olduğu bildirilmekdedir.

36. Bu mektûb, hâcı Muhammed Lâhorîye yazılmışdır. Ahkâm-ı islâmiyye, dünyâ ve âhıretin bütün se’âdetlerini taşımakdadır. Ahkâm-ı islâmiyye dışında ele geçen hiçbir se’âdet yokdur. Tarîkat ve hakîkat, ahkâm-ı islâmiyyenin yardımcıları olduğunu bildirmekdedir.

37. Bu mektûb, Muhammed Çetrîye yazılmışdır. Sünnete uymak lâzım olduğunu bildirmekde ve tesavvufu medh etmekdedir.

38. Bu mektûb, Muhammed Çetrîye yazılmışdır. Zât-i teâlâya muhabbeti ve fenâ mertebelerini bildirmekdedir.

39. Bu mektûb, Muhammed Çetrîye yazılmışdır. İş kalbdedir. Âdet olarak yapılan ibâdetlerin işe yaramıyacağı bildirilmekdedir.

40. Bu mektûb, yine Muhammed Çetrîye yazılmışdır. İhlâsı bildirmekdedir.

41. Bu mektûb, şeyh Dervîşe gönderilmişdir. Sünnet-i seniyyeye yapışmağa teşvîk etmekde ve tarîkati, hakîkati ve Sıddîklığı bildirmekdedir.

42. Bu mektûb, yine şeyh Dervîşe yazılmışdır. Kalbden, başkalarını sevmek pasını temizlemek için, en iyi ilâc, sünnet-i seniyyeye [ya’nî islâmiyyete] yapışmak olduğu bildirilmekdedir.

43. Bu mektûb, nakîb seyyid şeyh Ferîd-i Buhârî “rahmetullahi aleyh” hazretlerine yazılmışdır. Tevhîd-i şühûdî ve tevhîd-i vücûdî bildirilmekde, ayn-ül-yakîn ve hakk-ul-yakîn anlatılmakdadır.

44. Bu mektûb, yine nakîb, seyyid şeyh Ferîde yazılmışdır. İnsanların iyisini medh etmekde ve Ona uymağa teşvîk etmekdedir.

45. Bu mektûb, yine nakîb seyyid şeyh Ferîde “rahmetullahi aleyh” yazılmışdır. Kendine teşekkür etmekde ve insanın muhtâc yaratıldığını, Ramezân-ı şerîfi, orucu ve nemâzı bildirmekdedir.

46. Bu mektûb, yine nakîb seyyid şeyh Ferîde “rahmetullahi teâlâ aleyh” yazılmışdır. Allahü teâlânın var ve bir olduğu ve Muhammed aleyhisselâmın Onun resûlü olduğu bedîhîdir, pek meydândadır. Düşünmeğe bile, lüzûm olmadığını bildirmekdedir.

47. Bu mektûb, yine nakîb ya’nî diyânet işleri reîsi, seyyid şeyh Ferîde gönderilmişdir. Geçen senelerdeki kâfirlerin azgınlığından şikâyet etmekde, müslimânların, dîne hürriyyet veren hükûmete düâ etmesi lâzım olduğunu bildirmekdedir.

48. Bu mektûb, yine nakîb seyyid şeyh Ferîde yazılmışdır. Din âlimlerine hurmet etmek lâzım olduğunu bildirmekdedir.

49. Bu mektûb, yine nakîb seyyid şeyh Ferîde yazılmışdır. Zâhiri, islâmiyyetin emrlerini yapmakla süslemek ve bâtını, Allahü teâlâdan başka şeylere bağlamamak lâzım geldiği bildirilmekdedir.

50. Bu mektûb, seyyid şeyh Ferîde “rahmetullahi teâlâ aleyh” gönderilmişdir. Dünyânın aşağılığını, kötülüğünü bildirmekdedir.

51. Bu mektûb, yine seyyid şeyh Ferîde “rahmetullahi aleyh” yazılmışdır. İslâmiyyeti yaymağa teşvîk eylemekdedir.

52. Bu mektûb, yine seyyid şeyh Ferîde yazılmışdır. Nefs-i emmârenin kötülüğünü ve ona mahsûs hastalığı ve ilâcını bildirmekdedir.

53. Bu mektûb, yine seyyid şeyh Ferîde yazılmışdır. Âlimlerin birbirleri ile birleşmemesinin, ortalığı karışdıracağını bildirmekdedir.

54. Bu mektûb, yine nakîb seyyid şeyh Ferîde yazılmışdır. Bid’at sâhiblerini ve zararlarını, Eshâb-ı kirâmın büyüklüğünü bildirmekdedir.

55. Bu mektûb, seyyid şeyh Abdülvehhâb-i Buhârîye “rahmetullahi teâlâ aleyh” yazılmışdır. Muhabbet bildirilmekdedir.

56. Bu mektûb da, şeyh Abdülvehhâba yazılmışdır. Bir seyyide yardım etmesini dilemekdedir.

57. Bu mektûb, şeyh Muhammed Yûsüfe yazılmışdır. Nasîhat etmekdedir.

58. Bu mektûb, seyyid Mahmûda gönderilmişdir. Tesavvuf büyüklerinin yolunu ve Eshâb-ı kirâmın şânının yüksekliğini bildirmekdedir.

59. Bu mektûb, yine seyyid Mahmûda yazılmışdır. Ehl-i sünnet vel cemâ'ate "rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma'în" uymıyanların, Cehenneme girmekden kurtulamıyacağı bildirilmekdedir.

60. Bu mektûb, yine seyyid Mahmûda yazılmış olup, Allahü teâlâdan başka, birşey düşünmemeği bildirmekdedir.

61. Bu mektûb, yine seyyid Mahmûda yazılmışdır. Olgun üstâd bulup, câhil şeyhlerden kaçmak lâzım olduğunu bildirmekdedir.

62. Bu mektûb, Mirza Hüsâmeddîn-i Ahmed "rahmetullahi aleyh" cenâbına yazılmışdır. Cezbe ve sülûk anlatılmakdadır.

63. Bu mektûb, nakîb seyyid şeyh Ferîde yazılmışdır. Peygamberlerin "aleyhimüsselâm" hep, aynı îmânı söyledikleri bildirilmekdedir.

64. Bu mektûb, yine nakîb seyyid şeyh Ferîde "kuddise sirruh" yazılmışdır. Cismin ve rûhun lezzet ve elemlerini bildirmekde ve cisme olan musîbet ve acılara, sabr tavsıye edilmekdedir.

65. Bu mektûb, Hân-ı a'zama yazılmışdır. Müslimânlığın bugünkü hâline ve müslimânların çekdiği sıkıntılara teessüf etmekdedir.

66. Bu mektûb, yine Hân-ı a'zama "rahmetullahi aleyh" yazılmışdır. Bu yolu medh etmekde ve Eshâb-ı kirâmın büyüklüğünü bildirmekdedir.

67. Bu mektûb, Hân-ı Hânâna "rahmetullahi aleyh" yazılmışdır. Bir muhtâcın gönderildiği bildirilmekdedir.

68. Bu mektûb, yine Hân-ı Hânâna "rahmetullahi aleyh" yazılmışdır. Tevâzu' zenginlere, nazlanma da fakîrlere yakışır demekdedir .

69. Bu mektûb, yine Hân-ı Hânâna "rahmetullahi aleyh" yazılmışdır. İnsanı dünyâda ve âhıretde yükseltecek olan tevâzu'un ne olduğu ve kurtuluşun ancak Ehl-i sünnete uymakla olduğu bildirilmekdedir.

70. Bu mektûb, yine Hân-ı Hânâna yazılmışdır. İnsanın âlem-i halkı ve âlem-i emri kendinde toplaması, hem Hakdan uzaklaşmasına, hem de Hakka yaklaşmasına sebeb olduğunu bildirmekdedir.

71. Bu mektûb, Hân-ı Hânânın oğlu Mirzâ Dârâb için yazılmış olup, Allahü teâlâya şükr etmek, islâmiyyete uymakla olduğunu bildirmekdedir.

72. Bu mektûb, hâce Cihâna yazılmış olup, âhıreti istiyenin dünyâya düşkün olmaması lâzımdır. Dünyâyı terk etmek nasıl olacağını bildirmekdedir.

73. Bu mektûb, Kılınç hânın oğlu Kılıcullaha yazılmış olup, kaçınması ve yapılması lâzım gelen şeyleri bildirmekdedir.

74. Bu mektûb, Mirzâ Bedî'uz-zemâna "rahmetullahi aleyh" yazılmışdır. Fakîrleri sevmek ve onlara iyilik etmek ve islâmiyyete uymak lâzım olduğu bildirilmekdedir.

75. Bu mektûb, yine Mirzâ Bedî'uz-zemâna "rahmetullahi aleyh" yazılmışdır. Mahlûkların en üstününe uymağı, önce i'tikâdı düzeltmeği, sonra fıkh bilgilerini öğrenmeği bildirmekdedir.

76. Bu mektûb, Kılınc hâna gönderilmiş olup, terakkî, vera' ve takvâ ile olur. Mubâhların fazlasını terk etmelidir. Hiç olmazsa, harâmlardan sakınıp, mubâhları azaltmalıdır. Harâmlardan sakınmak, iki dürlü olduğu bildirilmekdedir.

77. Bu mektûb, Cebbârî hâna yazılmışdır. Allahü teâlâya ibâdetin nasıl olacağı bildirilmekdedir.

78. Bu mektûb, yine Cebbârî hâna yazılmışdır. Sefer der Vatan ve seyr-i âfâkî ve enfüsî bildirilmekdedir.

79. Bu mektûb, yine Cebbârî hâna yazılmış olup, bu parlak dînin geçmiş dinlerin herbirini bir araya getirmiş olduğunu ve bu dîne uymak, bütün dinlere uymak olacağını bildirmekdedir.

80. Bu mektûb, mirzâ Fethullah-i Hakîme yazılmışdır. Yetmişüç fırka içinde, kurtulan bir fırkanın, Ehl-i sünnet fırkası olduğunu bildirmekdedir.

81. Bu mektûb, Lala beğe yazılmışdır. Müslimânlığı yaymak lâzım olduğu bildirilmekdedir.

82. Bu mektûb, İskender Hân-ı Lodîye yazılmışdır. Mâ-sivâyı unutmadıkca, kalbin selâmet bulamayacağı bildirilmekdedir.

83. Bu mektûb, Behâdır Hâna yazılmışdır. Zâhiri ve bâtını toparlamakla berâber, islâmiyyetin zâhirine ve hakîkatine yapışmağı bildirmekdedir.

84. Bu mektûb, seyyid Ahmed-i Kâdirîye yazılmışdır. İslâmiyyetin ve hakîkatin başka başka olmadıklarını ve hakk-ul-yakîne kavuşmanın alâmetlerini bildirmekdedir.

85. Bu mektûb, mirzâ Fethullah-i Hakîme yazılmışdır. Sâlih işleri yapmak ve nemâzları cemâ'at ile kılmak lâzım olduğu bildirilmekdedir.

86. Bu mektûb, Perkene şehrindeki hâkimlerden birisine yazılmışdır. Kalbi, Allahü teâlâdan başka şeylerin sevgisinden kurtarmağı bildirmekdedir.

87. Bu mektûb, Pehlivân Mahmûda yazılmışdır. Allahü teâlânın sevdikleri tarafından bir kimsenin kabûl olunmasının büyük se'âdet olduğu bildirilmekdedir.

88. Bu mektûb, yine Pehlivân Mahmûda yazılmışdır. Bir kimsenin, saçını, sakalını îmân ile ve ibâdet ile ağartmasının büyük ni'met olduğu ve gençlikde korku, ihtiyârlıkda merhamete sığınmak lâzım olduğu bildirilmekdedir. 

89. Bu mektûb, mirzâ Alî Cân için yazılmışdır. Ölüm için sabr dilemekdedir.

90. Bu mektûb, hâce Kâsıma yazılmışdır. Bütün varlığımızla Allahü teâlâya dönmek lâzım olduğu ve bu ni'mete kavuşmak için, Ebû Bekr-i Sıddîkın yoluna sarılmak îcâb etdiği bildirilmekdedir.

91. Bu mektûb, şeyh Kebîre yazılmışdır. İ'tikâdı düzeltmek ve sâlih, yarar işler yapmak, mukaddes âleme uçabilmek için iki kanat gibidir. İslâmiyyete yapışmak ve hakîkat hâllerine kavuşmak, hep nefsin tezkiyesi ve kalbin tasfiyesi için olduğu bildirilmekdedir.

92. Bu mektûb, yine şeyh Kebîre yazılmışdır. Kalbin itminâna kavuşması, ancak zikr ile olur. İncelemekle, düşünmekle olmıyacağı bildirilmekdedir.

93. Bu mektûb, İskender Hân-i Lodîye yazılmışdır. Her ân Allahü teâlâyı zikr etmek lâzım olduğu bildirilmekdedir.

94. Bu mektûb, Hızır Hân-ı Lodîye yazılmışdır. Herkese i'tikâdı düzeltmek ve amel etmek lâzım olduğu, hakîkat âlemine bu iki kanat ile uçulabileceği bildirilmekdedir.

95. Bu mektûb, seyyid Ahmed-i Necvâreye yazılmışdır. İnsan herşeyi kendinde toplamışdır. İnsanın kalbi de böyle yaratılmışdır. Tesavvuf büyüklerinden birkaçının sekr hâlinde iken, kalbin genişliğini bildiren sözlerine islâmiyyete uygun ma'nâ vermek lâzım olduğu bildirilmekdedir.

96. Bu mektûb, Muhammed Şerîfe yazılmış olup, ibâdetleri ve iyi işleri vaktinde yapmayıp, yarın yaparım, sonra yaparım diyenlerin aldandıklarını ve Muhammed aleyhisselâmın yoluna, islâmiyyete yapışmak lâzım geldiğini bildirmekdedir.

97. Bu mektûb, şeyh Dervîşe yazılmışdır. İbâdet etmemize emr olunması, yakîn elde etmemiz için olduğu bildirilmekdedir.

98. Bu mektûb, şeyh Zekeriyyânın oğlu Abdülkâdire yazılmışdır. İnsanlara karşı sert olmağı değil, yumuşak davranmağı, çeşidli hadîs-i şerîfler göstererek bildirmekdedir.

99. Bu mektûb, molla Hasen-i Kişmîrîye, cevâb olarak yazılmış olup, Allahü teâlâyı hiçbir ân unutmamak nasıl olacağı, insanın kendini bilmediği uyku zemânında da, Onun unutulmıyacağı bildirilmekdedir.

100. Bu mektûb, yine molla Hasen-i Kişmîrîye yazılmışdır. Şeyh Abdülkebîr-i Yemenînin, Allahü teâlâ gaybı bilmez sözüne cevâb vermekdedir.

101. Bu mektûb, yine molla Hasen-i Kişmîrîye yazılmışdır. Büyükleri küçük sanarak dil uzatanları bildirmekdedir.

102. Bu mektûb, molla Muzaffere yazılmışdır. Ödünç alıp vermekdeki fâizi bildirmekdedir.

103. Bu mektûb, nakîb şeyh Seyyid Ferîde "rahmetullahi aleyh" yazılmışdır. Âfiyet ne demek olduğu bildirilmekdedir.

104. Bu mektûb, Perkene şehri kâdîlarına yazılmışdır. Baş sağlığı dilemekdedir.

105. Bu mektûb, Hakîm Abdülkâdire yazılmışdır. Hasta iyi olmadıkça, gıdânın ona fâide vermiyeceği bildirilmekdedir.

Mektub No, Konusu

106. Bu mektûb, Muhammed Sâdık-ı Kişmîrîye yazılmışdır. Bu yolun büyüklerini tanımak ve sevmek Allahü teâlânın en büyük ni'metlerinden olduğu bildirilmekdedir.

107. Bu mektûb, yine Muhammed Sâdık-ı Kişmîrîye yazılmışdır. Evliyânın kerâmetlerini bildirmekdedir.

108. Bu mektûb, meyân Seyyid Ahmede yazılmışdır. Nübüvvetin vilâyetden dahâ üstün olduğu bildirilmekdedir.

109. Bu mektûb, Hakîm Sadra gönderilmişdir. Kalbin selâmeti ve Hak teâlâdan başka şeyleri unutması bildirilmekdedir.

110. Bu mektûb, şeyh Sadreddîne yazılmışdır. İnsanın, kulluk vazîfelerini yapmak ve Allahü teâlânın sevgisine kavuşmak için yaratıldığı bildirilmekdedir.

111. Bu mektûb, şeyh Hamîd-i Sünbülîye yazılmışdır. Tevhîd, kalbi Allahü teâlâdan başka şeylerden kurtarmak olduğunu bildirmekdedir.

112. Bu mektûb, şeyh Abdül-Celîl-i Tehânîserîye yazılmışdır. Birinci vazîfemiz, Ehl-i sünnet vel-cemâ'at i'tikâdını elde etmek olduğu bildirilmekdedir.

113. Bu mektûb, Cemâleddîn Hüseyn Külâbîye yazılmışdır. Mübtedî ile müntehînin cezbeleri arasındaki farkı bildirmekdedir.

114. Bu mektûb, sofî Kurbana yazılmış olup Peygamberlerin en üstünü olan Muhammed aleyhisselâma uymağa teşvîk eylemekdedir.

115. Bu mektûb, molla Abdülhak-ı Dehlevîye "rahmetullahi aleyh" yazılmışdır. Gitdiğimiz yolun yedi basamak olduğu bildirilmekdedir.

116. Bu mektûb, molla Abdülvâhid-i Lâhorîye yazılmışdır. Kalbin selâmeti, mâ-sivâyı unutmakda olduğu bildirilmekdedir.

117. Bu mektûb, molla Yâr Muhammed Kadîm-i Bedahşîye yazılmışdır. Başlangıcda, kalb hisse bağlıdır. Sona varınca, bu bağlılığın kalmadığı bildirilmekdedir.

118. Bu mektûb, molla Kâsım Alî Bedahşîye yazılmışdır. Allah adamlarına dil uzatmanın felâket olduğunu bildirmekdedir.

119. Bu mektûb, mîr Muhammed Nu'mân Bedahşîye yazılmışdır. Olgun olan bir büyüğün sohbetinde bulunmağı övmekdedir.

120. Bu mektûb, yine mîr Muhammed Nu'mâna yazılmışdır. Cem'ıyyet sâhiblerinin sohbetinde bulunmak lâzım olduğu bildirilmekdedir.

121. Bu mektûb, yine Mîr Muhammed Nu'mâna yazılmışdır "kaddesallahü sirrehül'azîz". Bu yolun yedi adım olduğu ve sevilenlerden birkaçının altıncı adıma erişdikleri bildirilmekdedir.

122. Bu mektûb, molla Tâhir-i Bedahşîye yazılmışdır. Yüksekleri istemek, elegeçenlerle oyalanmamak lâzım olduğu bildirilmekdedir.

123. Bu mektûb, yine molla Tâhir-i Bedahşîye yazılmışdır. Bir farzın elden kaçmasına sebeb olan nâfile ibâdet, hac bile olsa, hiçbirşeye yaramıyacağı bildirilmekdedir.

124. Bu mektûb, yine molla Tâhir-i Bedahşîye yazılmışdır. Yolluk bulunması, haccın vücûbünün şartıdır. Yol parası olmadan hacca gitmek, başka vazîfeler yanında vakt gayb etmek olduğu bildirilmekdedir.

125. Bu mektûb, Nişâpûrlu mîr Sâlih adına yazılmışdır. Âlem-i sagîr ve âlem-i kebîrin, Allahü teâlânın ismlerinin ve sıfatlarının görünüşü olduğunu ve Allahü teâlânın kendisi ile hiçbir münâsebeti bulunmadığını ve yalnız Onun mahlûku olduklarını bildirmekdedir.

126. Bu mektûb, yine mîr Sâlih Nişâpûrîye yazılmışdır. Tâlibin bâtıl, bozuk ma'bûdlardan kurtulması, hak, doğru ma'bûdü düşünmesi ve hâtırına gelen herşeyi de kovması bildirilmekdedir.

127. Bu mektûb, molla Safer Ahmed-i Rûmîye yazılmışdır. Anaya babaya hizmet, her ne kadar sevâb ise de, hakîkî matlûba kavuşmak yanında, boşuna uğraşmak olur. Hattâ günâh olduğu bildirilmekdedir.

128. Bu mektûb, hâce Mukîme yazılmışdır. Çok yükseklere erişmeği istemelidir. Ele geçenle doymamak lâzım olduğu bildirilmekdedir.

129. Bu mektûb, seyyid Nizâma yazılmışdır. İnsanda herşeyin bulunması, onun dağılmasına sebeb olmuşdur. Yine bu topluluk, onun yükselmesine de sebeb olduğu bildirilmekdedir.

130. Bu mektûb, Cemâleddîne yazılmışdır. Çeşidli hâllerin hâsıl olmasına kıymet verilmediği bildirilmekdedir.

131. Bu mektûb, Hâce Muhammed Eşref-i Kâbilîye yazılmışdır. Hâcelerin yollarının şânını ve bu yolda reform yapanların zararlarını bildirmekdedir.

132. Bu mektûb, molla Muhammed Sıddîk-ı Bedahşîye yazılmışdır. Dünyâya düşkün olanlarla arkadaşlık etmemeli. Dünyânın ne olduğunu iyi bilenlerin sohbetine koşmak lâzım geldiği bildirilmekdedir.

133. Bu mektûb, yine, molla Muhammed Sıddîka yazılmışdır. Fırsatı ganîmet bilmek, vakti kıymetlendirmek lâzım olduğu bildirilmekdedir.

134. Bu mektûb, yine molla Muhammed Sıddîka yazılmışdır. Vazîfeyi gecikdirmenin zararlı olduğu bildirilmekdedir.

135. Bu mektûb, yine, hep iyi düşünen, sâdık olan Muhammed Sıddîka yazılmışdır. Evliyâlık mertebelerini bildirmekdedir.

136. Bu mektûb, yine, molla Muhammed Sıddîka yazılmışdır. İşleri sonraya bırakmanın ve maksada kavuşmak için çalışmayı gecikdirmenin zararlı olduğu bildirilmekdedir.

137. Bu mektûb, Efganistânlı hâcı Hıdıra yazılmışdır. Nemâz kılmak şerefinin yüksekliğini bildirmekdedir ki, bunu nihâyete yetişen büyükler anlayabilir.

138. Bu mektûb, şeyh Behâeddîn-i Serhendîye yazılmışdır. Alçak dünyâyı kötülemekde ve dünyâya düşkün olanlardan kaçınmağı bildirmekdedir.

139. Bu mektûb, Ca'fer beğ Tehânîye yazılmışdır. Ehlullaha dil uzatan saygısızları, söz ile, yazı ile kötülemek câiz olduğu bildirilmekdedir

140. Bu mektûb, Muhammed Ma'sûm-i Kâbilîye yazılmışdır. Sevenlerin sıkıntılara, üzüntülere dayanmaları lâzım geldiği bildirilmekdedir.

141. Bu mektûb, molla Muhammed Kılıca yazılmışdır. Bu işin temeli Muhabbet ve ihlâs olduğu bildirilmekdedir.

142. Bu mektûb, molla Abdülgafûr-i Semerkandîye yazılmışdır. Bu büyüklerin nisbetinden az birşeye kavuşulursa, bunu az görmemek lâzım geldiği bildirilmekdedir.

143. Bu mektûb, molla Şemseddîne yazılmışdır. Gençliğin kıymetini bilmek, bunu boş yere geçirmemek lâzım olduğu bildirilmekdedir.

144. Bu mektûb, hâfız Mahmûda yazılmışdır. Seyr ve sülûkü bildirmekdedir.

145. Bu mektûb, molla Abdürrahîm-i Müftîye yazılmışdır. Bu yolun büyükleri, yolculuğa Âlem-i emrden başladıkları bildirilmekdedir.

146. Bu mektûb, Şerefeddîn-i Bedahşîye yazılmışdır. Çok zikr yapmağı nasîhat etmekdedir.

147. Bu mektûb, hâce Muhammed Eşref-i Kâbilîye yazılmışdır. Ayrılmak, kavuşmakdan önce midir, değil midir, bildirmekdedir.

148. Bu mektûb, molla Sâdık-ı Kâbilîye yazılmışdır. Kendini kavuşmuş sanan, bir şey elde edemez. Büyüklerin rûhlarından fâidelenmeğe aldanmamalıdır. Onlar, kendi üstâdının latîfeleridir.

149. Bu mektûb, yine molla Sâdık-ı Kâbilîye yazılmışdır. Allahü teâlâ herşeyi sebeble yaratmakda ise de, belli bir sebebe bağlanmak lâzım olmadığı bildirilmekdedir.

150. Bu mektûb, hâce Muhammed Kâsıma gönderilmişdir. Aranılmağa, gönlünü vermeğe lâyık olan ancak Vâcib-ül-vücûd teâlâ olduğu bildirilmekdedir.

151. Bu mektûb, mîr Mü'min-i Belhîye yazılmışdır. Hocalarımızın "kaddesallahü teâlâ esrârehüm" yolunun büyüklüğü ve bu büyüklerin kullandıkları (Yâd-i dâşt) kelimesinin ne demek olduğu bildirilmekdedir.

152. Bu mektûb, nakîb seyyid şeyh Ferîde yazılmış olup, Resûlullaha itâ'at, Allahü teâlâya itâ'at demek olduğu bildirilmekdedir.

153. Bu mektûb, meyân şeyh Müzzemmile yazılmışdır. Mâ-sivâya köle olmakdan büsbütün kurtulmak, mutlak fenâ ile olduğu bildirilmekdedir.

154. Bu mektûb, yine meyân şeyh Müzzemmile yazılmışdır. Kendinden geçmek ve kendinde ilerlemek lâzım geldiği bildirilmekdedir.

155. Bu mektûb, yine meyân şeyh Müzzemmile yazılmışdır. Kendi aslına dönmesini dilemekdedir.

156. Bu mektûb, yine meyân şeyh Müzzemmile yazılmışdır. Ehlullahın sohbetinde bulunmasını dilemekdedir.

157. Bu mektûb, hakîm Abdülvehhâba yazılmışdır. Allah adamlarının yanına giden kimsenin, kendini boş bulundurması lâzımdır. Böylece, dolu olarak döner. Herşeyden önce, i'tikâdı düzeltmek lâzım olduğu bildirilmekdedir.

158. Bu mektûb, şeyh Hamîd-i Bingâlîye yazılmışdır. Sâliklerin yaradılışlarına göre, yükseldikleri mertebeleri bildirmekdedir.

159. Bu mektûb, Şerefeddîn Hüseyn-i Bedahşîye yazılmışdır. Merhûm babası için sabr dilemekdedir.

160. Bu mektûb, kölelerinin en aşağısı olan bu fakîre, ya’nî [(Mektûbât)ın birinci cüz’ünü toplamakla şereflenen] Yâr Muhammed Cedîd-i Bedahşî Talkânîye yazılmışdır. Tesavvuf büyüklerinin üç dürlü olduğu ve herbirinin hâlleri bildirilmekdedir.

161. Bu mektûb, molla Sâlih Bedahşî Külâbîye yazılmışdır. Tesavvuf yolunda ilerlemek, hakîkî îmâna kavuşmak için olduğu bildirilmekdedir.

162. Bu mektûb, hâce Muhammed Sıddîk-ı Bedahşîye yazılmışdır. Mubârek Ramezân ayının üstünlüğünü ve Kur'ân-ı kerîmin bu ayda indirildiğini ve hurma ile iftâr etmenin müstehab olduğunu bildirmekdedir.

163. Bu mektûb, esseyyid ve nakîb şeyh Ferîde "rahmetullahi teâlâ aleyh" yazılmışdır. İslâm ile küfrün birbirinin zıddı, tersi olduğunu, İslâm düşmânlarını sevmemeği bildirmekdedir.

164. Bu mektûb, hâfız Behâeddîn-i Serhendîye yazılmışdır. Allahü teâlânın feyz ve ni'metleri, her ân, herkese gelmekdedir. Bunları almak ve alamamak arasındaki ayrılık insanlarda olduğu bildirilmekdedir.

165. Bu mektûb, nakîb seyyid, şeyh Ferîde "kaddesallahü teâlâ sirrehül'azîz" yazılmışdır. İslâmiyyetin sâhibi Muhammed aleyhisselâma uyanları övmekde ve Onun islâmiyyetine uymak istemiyenleri sevmemek, onları düşmân bilmek lâzım olduğu bildirilmekdedir.

166. Bu mektûb, molla Muhammed Emîne yazılmışdır. Dünyânın birkaç günlük hayâtına aldanmamağı ve bu kısa zemânda, çok zikr ederek, kalb hastalığını gidermeğe çalışmak lâzım olduğu bildirilmekdedir.

167. Bu mektûb, Herdîram-ı Hinde yazılmışdır. Allahü teâlâya ibâdet etmeği ve kendi yapdığı tanrılara tapınmakdan sakınmağı dilemekdedir.

168. Bu mektûb, hâce Emkenegî hazretlerinin oğlu hâce Muhammed Kâsıma "kaddesallahü sirrehümel'azîz" yazılmışdır. Ebû Bekr-i Sıddîkın yolunun yüksekliği bildirilmekde, bu yolu bozanlardan acı acı şikâyet edilmekdedir.

169. Bu mektûb, şeyh Abdüssamed-i Sultânpûrîye gönderilmişdir. Mürşid-i kâmil ne zemân ve niçin lâzım olduğu bildirilmekdedir:

170. Bu mektûb, şeyh Nûra yazılmışdır. Allahü teâlânın emrlerini yapmak ve yasaklarından sakınmak lâzım olduğu gibi, insanların haklarını gözetmek ve onlarla iyi geçinmek de lâzım olduğu bildirilmekdedir:

171. Bu mektûb, molla Tâhir-i Bedahşîye yazılmışdır. Tesavvuf yolunda olanın, Allah için, aşağılık göstermesi, kulluk vazîfelerini yapması ve islâmiyyete uyması ve sünnet-i seniyyeye yapışması ve günâhlarını görüp korkması lâzım olduğu bildirilmekdedir.

172. Bu mektûb, şeyh Bedî'uddîn hazretlerine yazılmışdır. Büyüklerden çok azına bildirilmiş olan birkaç gizli bilgi açıklanmakdadır. Bu derecede, ârif kendini islâmiyyetden dışarı sanır. Bunun sebebi ve islâmiyyete uygunluğu bildirilmekdedir.

173. Bu mektûb, seyyid mîr Muhammed Nu'mân "kaddesallahü sirrehül'azîz" hazretlerine yazılmışdır. Bir sorusuna cevâbdır.

174. Bu mektûb, hâce Muhammed Eşref-i Kâbilîye yazılmışdır. Bu yolun şaşkınları, uzaklık görünen yakınlık ve ayrılık sanılan vuslat ararlar. Yazılan rü'yânın cin te'sîri ile olduğu bildirilmekdedir.

175. Bu mektûb, hâfız Mahmûda yazılmışdır. Kalbin telvînlerini ve temkînini bildirmekdedir.

176. Bu mektûb, molla Muhammed Sıddîka yazılmışdır. Dakîkaları kıymetlendirmek lâzım olduğu bildirilmekdedir.

177. Bu mektûb, Cemâleddîn Hüseyn-i Bedahşîye yazılmışdır. İ'tikâdı, Ehl-i sünnet i'tikâdına göre düzeltmek lâzım olduğu bildirilmekdedir.

178. Bu mektûb, mirzâ Muzaffere yazılmışdır. Âlemlerin efendisine uymak lâzım geldiği bildirilmekdedir.

179. Bu mektûb, mîr Muhammed Nu'mânın oğlu mîr Abdüllaha yazılmışdır. Nasîhat vermekdedir.

180. Bu mektûb, Emkenegî hazretlerinin oğlu hâce Ebül-Kâsıma yazılmışdır "kaddesallahü esrârehümel'azîz". Bu yolun büyüklerinden, ismleri şaşırılan birkaçı üzerinde bilgi istemekdedir.

181. Bu mektûb, mubârek oğlu meyân Muhammed Sâdık hazretlerine yazılmışdır "kaddesallahü teâlâ esrârehümel'azîz". Süâline cevâbdır.

182. Bu mektûb, molla Sâlih-i Külâbîye yazılmışdır. Vesveselerden şikâyet eden Sahâbîye karşı buyurulan hadîs-i şerîf açıklanmakdadır.

183. Bu mektûb, molla Ma'sûm-i Kâbilîye yazılmışdır. Nasîhat vermekdedir.

184. Bu mektûb, Kılıncullaha yazılmışdır. Peygamberlerin efendisine "sallallahü teâlâ aleyhi ve aleyhim ve sellem" uymağı övmekdedir.

185. Bu mektûb, Mensûr-i Araba yazılmışdır. Kalbin selâmeti bildirilmekdedir.

186. Bu mektûb, Kâbil müftîsi hâce Abdürrahmâna yazılmışdır. Sünnet-i seniyyeye uymağı, bid'atlerden kaçınmağı istemekdedir.

187. Bu mektûb, hâce Muhammed Eşref-i Kâbilîye yazılmışdır. Kavuşduran yolların en kısası, râbıta yapmak olduğu bildirilmekdedir.

188. Bu mektûb, hâce Muhammed Sıddîk-ı Bedahşîye yazılmışdır. Sorularına cevâb vermekdedir.

189. Bu mektûb, Şerefeddîn Hüseyn-i Bedahşîye yazılmışdır. Dünyânın güzelliğine aldanmamalı, islâmiyyetden ayrılmamalıdır.

190. Bu mektûb, mîr Muhammed Nu'mân Bedahşînin çocuklarından birine yazılmışdır. Zikr anlatılmakda ve lüzûmlu nasîhatler verilmekdedir.

191. Bu mektûb, Hân-ı Hânâna yazılmışdır. Peygamberlere uymak lâzımdır. İslâmiyyetin emrlerinde çok kolaylık olduğu bildirilmekdedir.

192. Bu mektûb, şeyh Bedi'uddîn-i Sehârenpûrîye yazılmışdır. Bir süâline cevâb vermekdedir.

193. Bu mektûb, seyyid Ferîd "rahmetullahi teâlâ aleyh" hazretlerine yazılmışdır. Ehl-i sünnet i'tikâdına göre inanmak lâzım olduğu, fıkh bilgilerini öğrenmenin ehemmiyyeti bildirilmekdedir.

194. Bu mektûb, mîr Sadr-ı Cihâna yazılmışdır. Dîn-i islâmı yaymağa çalışmak lâzım olduğu bildirilmekdedir.

195. Bu mektûb da, mîr Sadr-ı Cihâna yazılmışdır. İslâmiyyeti yaymağa çalışmak lâzım olduğu bildirilmekdedir.

196. Bu mektûb, Mensûr Arab'a yazılmışdır. Tesavvuf yolunun yedi konağı olduğu, sâlik her konakda kendinden uzaklaşıp Hak teâlâya yaklaşdığı bildirilmekdedir. 

197. Bu mektûb, pehlevân Mahmûda yazılmışdır. Tâli'li kimse, dünyâya düşkün olmıyan ve kalbi Allah sevgisi ile çarpan kimse olduğu bildirilmekdedir. 

198. Bu mektûb, Hân-ı Hânâna yazılmışdır. Bu zemânda, din adamlarının, dünyâ büyükleri ile görüşmeleri güc olduğu bildirilmekdedir.

199. Bu mektûb, molla Muhammed Emîn-i Kâbilîye yazılmışdır. Vazîfe isteğinin kabûl olduğu bildirilmekdedir.

200. Bu mektûb, molla Şekîb-i İsfehânîye yazılmışdır. (Nefehât) kitâbındaki bir yazıyı açıklamakdadır.

201. Bu mektûb, Küçük Beğ Hisârîye yazılmışdır. Bir süâline cevâb vermekdedir.

202. Bu mektûb, mirzâ Fethullah-i Hakîme yazılmışdır. Büyüklerle tanışdıkdan sonra ayrılanlara şaşmakda, Eshâb-ı kirâmın büyüklüğü bildirilmekdedir.

203. Bu mektûb, molla Hüseyne yazılmışdır. Allah yolunda olanların yanında bulunmağı övmekdedir.

204. Bu mektûb, mîr Muhammed Nu'mân-i Bedahşî hazretlerine yazılmışdır. Câhillerin dedi-kodu yapmalarına üzülmemeği bildirmekdedir.

205. Bu mektûb, hâce Muhammed Eşref-i Kâbilîye yazılmışdır. İşin başı, islâmiyyetin sâhibine uymak olduğu bildirilmekdedir.

206. Bu mektûb, molla Abdülgafûr-i Semerkandîye yazılmışdır. Dünyânın kötülüğü ve ona düşkün olanların zevallılığı bildirilmekdedir. 

207. Bu mektûb, mirzâ Hüsâmeddîn Ahmede "rahmetullahi aleyh" yazılmışdır. İnsanların bir arada bulunması, kalblerini berâber edeceği ve islâmiyyete uymıyan şeylerin kıymetsiz olduğu bildirilmekdedir.

208. Bu mektûb, kıymetli oğlu meyân Muhammed Sâdıka yazılmışdır "kaddesallahü esrârehümel'azîz". Sâlik, kendini Peygamberlerin makâmında görür. Bunun sebebi bildirilmekdedir.

209. Bu mektûb, mîr Muhammed Nu'mân-i Bedahşî "kaddesallahü sirrehul'azîz" hazretlerine yazılmışdır. Kendinin (Mebde' ve Me'âd) adındaki kitâbında yazılı bir bilgiyi açıklamakdadır.

210. Bu mektûb, mevlânâ Şekîb-i İsfehânîye yazılmışdır. (Nefehât) kitâbındaki bir yazıyı açıklamakda ve nasîhat vermekdedir.

Mektub No, Konusu

211. Bu mektûb, mevlânâ Yâr Muhammed Kadîm-i Bedahşîye "rahmetullahi aleyh" yazılmışdır. Mevlânânın bir sözünü açıklamakda ve insanları kemâle getirmek ve irşâd etmek için lâzım olan şartları bildirmekdedir.

212. Bu mektûb, mevlânâ Muhammed Sıddîk-i Bedahşîye yazılmışdır. Süâllerine cevâbdır.

213. Bu mektûb, nakîb seyyid şeyh Ferîd hazretlerine yazılmışdır. Va'z ve nasîhat vermekde, Ehl-i sünnet âlimlerine uymağı övmekdedir.

214. Bu mektûb, Hân-ı Hânâna yazılmışdır. Dünyâ, âhıretin tarlasıdır. Kâfirlere, niçin sonsuz azâb yapılacağı bildirilmekdedir.

215. Bu mektûb, mirzâ Dârâba yazılmışdır. Kötü olan dünyânın ne olduğu bildirilmekdedir.

216. Bu mektûb, mirzâ Hüsâmeddîn Ahmede "rahmetullahi aleyh" yazılmış olup, Evliyânın kerâmetini bildirmekdedir.

217. Bu mektûb, molla Tâhir-i Bedahşîye yazılmış olup, bâtının  [kalbin, rûhun] hâli ne kadar bilinmezse, o kadar iyidir ve Evliyânın keşflerinde hatâ olmasının sebebini, (Kazâ-i mu'allak) ile (Kazâ-i mübrem)i ve dinde güvenilecek şeyin yalnız Kitâb ve Sünnet olduğu bildirilmekdedir.

218. Bu mektûb, Molla Dâvüde yazılmışdır. Pîrin hakkını gözetmeği bildirmekdedir.

219. Bu mektûb, mirzâ Ebrece yazılmışdır. İnsan, câhil olduğu için, bedeninin hastalığını gidermeğe çalışmakdadır. Kalbin dünyâya düşkün olması hastalığından haberi bile olmadığı bildirilmekdedir.

220. Bu mektûb, şeyh Hamîd-i Bingâlîye yazılmışdır. Tesavvuf büyüklerinin yanıldıkları şeylerden birkaçını bildirmekdedir.

221. Bu mektûb, seyyid Hüseyn-i Mankpûrîye yazılmışdır. Tesavvuf yolunun üstünlüğünü bildirmekdedir.

222. Bu mektûb, hâce Muhammed Eşref-i Kâbilîye yazılmışdır. Vilâyetde kendini kusûrlu görmek lâzım olduğu bildirilmekdedir.

223. Bu mektûb, hâce Cemâleddîn Hüseyn-i Külâbîye yazılmışdır. Hâllerini ve rü'yâlarını bildirmesini istemekdedir.

224. Bu mektûb, mîr Muhammed Nu'mân-ı Bedahşîye yazılmışdır. Edebleri gözetmek, fakre ve isteklere kavuşamamağa sabr etmek lâzım olduğu bildirilmekdedir.

225. Bu mektûb, molla Tâhir-i Lâhorîye yazılmışdır. Bu yolun başında olanlara, sondakilerin hâlleri ihsân olunur. Bunun olgunluk alâmeti olmadığı bildirilmekdedir. 

226. Bu mektûb, kardeşi meyân şeyh Mevdûda yazılmışdır. Dünyânın kısa sürdüğü, buna karşılık olan azâbın sonsuz olduğu bildirilmekdedir. 

227. Bu mektûb, molla Tâhir-i Lâhorîye yazılmışdır. Yol göstermek makâmına lâzım olan va'z ve nasîhatları bildirmekdedir. 

228. Bu mektûb, mîr Muhammed Nu'mâna yazılmışdır. Öğretmek, insanları yetişdirmek için lâzım olan birkaç şeyi bildirmekdedir.

229. Bu mektûb, mirzâ Hüsâmeddîn Ahmede "kuddise sirruh" yazılmışdır. Bu yolun, büyüğümüzün yolu olduğu bildirilmekdedir.

230. Bu mektûb, şeyh Yûsüf-i Berkîye yazılmışdır. Hâsıl olan ile doymayıp, dahâ yüksek şeyleri istemek lâzım olduğu bildirilmekdedir.

231. Bu mektûb, mîr Muhammed Nu'mâna "kuddise sirruh" yazılmışdır. Yüksek sesle zikrin bid'at olması sebebi açıklanmakdadır.

232. Bu mektûb, Hân-ı Hânâna "rahmetullahi teâlâ aleyh" yazılmışdır. Dünyânın nasıl olduğu bildirilmekdedir.

233. Bu mektûb, yüksek, nakîb seyyid şeyh Ferîde "rahmetullahi teâlâ aleyh" yazılmışdır. Birkaç fâideli bilgi verilmekdedir.

234. Bu mektûb, hakîkatleri bilen, ma'rifetler kaynağı, Allahü teâlâyı tanıtan bilgilerin sâhibi olan büyük oğlu şeyh Muhammed Sâdıka "rahmetullahi teâlâ aleyh" yazılmışdır. Allahü teâlânın kendisi varlıkdır. Mahlûkların aslları ise yoklukdur. Kendini anlıyan, Allahü teâlâyı bilir. Tecellî-i zâtîyi ve Nûr âyetindeki incelikleri bildirmekdedir.

235. Bu mektûb, molla Abdülgafûr-i Semerkandî, Hâci bey Firketi ve hâce Muhammed Eşref Kâbilîye yazılmışdır. Bu yolun büyüklerini sevmek, dünyâ ve âhıret se'âdetinin sermâyesi olduğu bildirilmekdedir.

236. Bu mektûb, kıymetli oğlu Muhammed Sâdıka "kaddesallahü teâlâ sirrehül'azîz" yazılmışdır. Ba'zı sırları bildirmekdedir.

237. Bu mektûb, molla Muhammed Tâlib-i Beyânegîye yazılmışdır. Sünnet-i seniyyeye yapışmağı istemekde, büyüklerin yolunu övmekdedir.

238. Bu mektûb, mîr Muhammed Nu'mâna yazılmışdır "kaddesallahü teâlâ sirrehül'azîz". Din kardeşlerinin çoğalmasında iyi ümmîdler vardır. Mürîdlerin ma'rifetlere, hâllere kavuşması, pîrlerin gevşekliğine ve (Ucb)a sebeb olmaması bildirilmekdedir.

239. Bu mektûb, molla Ahmed-i Berkîye yazılmışdır. Dostların kusûrları afv olunacağı ve istihâre yapmak bildirilmekdedir.

240. Bu mektûb, şeyh Yûsüf-i Berkîye yazılmısdır. Bu yolun sonsuz olduğunu ve kelime-i tevhîdin fâidelerinden birkaçını bildirmekdedir.

241. Bu mektûb, mevlânâ Muhammed Sâlihe yazılmısdır. Dostlardan çoğunun ilerledikleri bildirilmekdedir.

242. Bu mektûb, molla Bedî'uddîne yazılmışdır. Zikr-i zât ve zikr-i nefy-ü isbât bildirilmekdedir.

243. Bu mektûb, molla Eyyûba yazılmışdır. Tarîkat-i aliyye-i Nakşibendiyyeyi tergîb etmekdedir.

244. Bu mektûb, molla Muhammed Sâlih-i Külâbîye yazılmışdır. Hâlinin harâb olduğunu bildiren mektûbuna cevâbdır.

245. Bu mektûb, Seyyid Enbiyâya yazılmışdır. Zikri, Fenâ ve Bekâyı ve Ebû Alî Sînâyı bildirmekdedir.

246. Bu mektûb, mîr Muhammed Nu'mâna "kuddise sirruh" yazılmışdır. Aradığı makâma kavuşduğu ve kemâl ve tekmîl mertebeleri ve zemân zemân olan gevşekliğin sebebi bildirilmekdedir.

247. Bu mektûb, mirzâ Hüsâmeddîn Ahmed hazretlerine yazılmışdır. Allahü teâlânın varlığını gösteren, yine kendisi olduğu bildirilmekdedir.

248. Bu mektûb, mirzâ Hüsâmeddîn-i Ahmed hazretlerine "kaddesallahü teâlâ sirrehul'azîz" yazılmışdır. Peygambere tâm tâbi' olanların, onların bütün olgunluklarına kavuşacakları ve hiçbir Velînin hiçbir Nebî derecesine çıkamıyacağı bildirilmekdedir.

249. Bu mektûb, mirzâ Dârâba yazılmışdır. Gelmiş ve gelecek bütün varlıkların en üstününe uymanın fazîletlerini bildirmekdedir.

250. Bu mektûb, molla Ahmed-i Berkîye "rahmetullahi aleyh" yazılmışdır. Tesavvuf yolundaki hâlleri ve haccın şartlarından birinin, yolun tehlükesiz olması olduğu bildirilmekdedir.

251. Bu mektûb, mevlânâ Muhammed Eşrefe yazılmışdır. Dört halîfenin üstünlüklerini ve Eshâb-ı kirâmın büyüklüğünü bildirmekdedir.

252. Bu mektûb, şeyh Bedî'uddîn "rahmetullahi aleyh" hazretlerine yazılmışdır. Süâllerine cevâbdır.

253. Bu mektûb, şeyh İdrîs-i Sâmânîye yazılmışdır. Tesavvuf yolunu ve beş latîfeyi kısaca bildirmekdedir.

254. Bu mektûb, molla Ahmed-i Berkîye "rahmetullahi aleyh" yazılmışdır. Birkaç süâline cevâbdır.

255. Bu mektûb, molla Muhammed Tâhir-i Lâhorîye yazılmışdır. Sünnet-i seniyyeyi her yere yaymağı ve bid'atleri yok etmek lâzım olduğunu bildirmekdedir.

256. Bu mektûb, meyân şeyh Bedî'uddîne yazılmışdır. Kutb ve Kutb-ül-aktâb ve Gavs ne demek olduğu bildirilmekdedir.

257. Bu mektûb, mîr Muhammed Nu'mân "rahmetullahi aleyh" hazretlerine yazılmışdır. Tesavvufu kısaca bildirmekdedir.

258. Bu mektûb, Şerîf hâna yazılmışdır. Allahü teâlânın yakın olduğunu açıklamakdadır.

259. Bu mektûbu oğlu, aklî ve naklî ilmlerde yükselmiş, hâce Muhammed Sa'îd "rahmetullahi aleyh" hazretlerine yazmışdır. Peygamberler "aleyhimüssalevâtü vetteslîmât" gönderilmesinin fâideleri ve aklın yalnız başına Allahü teâlâyı tanıyamıyacağı ve dağda büyümüş ve câhillik zemânında ya'nî Peygamber gönderilmemiş olan zemânlarda yaşamış kâfirlerin ve kâfir memleketlerinde ölen kâfir çocuklarının âhıretde ne olacakları ve dünyânın her yerine, meselâ eski hindlilere Peygamberler gelmiş olduğu bildirilmekdedir.

260. Bu mektûb, hakîkatleri bilen, ma'rifetler sâhibi, ilâhî feyzlere, sonsuz rahmetlere kavuşmuş oğlu şeyh Muhammed Sâdıka yazılmışdır. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin yolunu ve Vilâyet-i evliyâ, Vilâyet-i enbiyâ ve Vilâyet-i ulyâyı ve insandaki on latîfeyi bildirmekdedir.

261. Bu mektûb, seyyid mîr Muhammed Nu'mân "kuddise sirruh" hazretlerine yazılmışdır. Nemâzın kıymetini ve nemâza mahsûs kemâlâtı bildirmekdedir.

262. Bu mektûb, mevlânâ Muhib Alîye yazılmışdır. Bu yolun bağlıyan bağı, muhabbet olduğu bildirilmekdedir.

263. Bu mektûb, meyân şeyh Tâc için yazılmışdır. Kâ'be-i rabbânî hakkındadır ve nemâzın ba'zı üstünlükleri bildirilmekdedir.

264. Bu mektûb, mîr seyyid Bâkır-i Sârenpûrîye yazılmışdır. En sonda hayret ve cehâlete varmak lâzım olduğu, keşf ve kerâmetlere güvenilmemesi lâzım olduğu bildirilmekdedir.

265. Bu mektûb, şeyh Abdülhâdî Bedavânîye yazılmışdır. Uzlete çekilirken, müslimânların haklarını gözetmeği elden bırakmamak lâzım olduğu bildirilmekdedir.

266. İkiyüzaltmışaltıncı mektûbu, üstâdı Muhammed Bâkî-billah "kuddise sirruh" hazretlerinin iki oğlu, hâce Ubeydüllah ve hâce Abdüllaha yazmışdır. İlhâm ve firâset yolu ile, mubârek kalbine doğan, (İlm-i kelâm) akîde ya'nî i'tikâdından ba'zısını bildirmekdedir. Kitâblardan alarak ve akl ve düşünce ile bularak yazmadığı hâlde hepsi, Ehl-i sünnet vel-cemâ'at âlimlerinin sözlerine uygundur. Allahü teâlâ, ömr sarf ederek, istirâhatlerini fedâ ederek, durmadan çalışan o âlimleri, en üstün iyiliklerle mükâfatlandırsın!

İmâm-ı Rabbânî müceddid-i elf-i sânî şeyh Ahmed-i Fârûkî Serhendî "kuddise sirruh", dahâ ilm deryâsına yeni daldığı sıralarda hazret-i Peygamberi "sallallahü aleyhi ve sellem" rü'yâda görüp, kendisine buyurmuşdu ki:  (Sen kelâm ilminde müctehid olacaksın). Bu rü'yâsını hocasına anlatmışdı. O günden beri, ilm-i kelâmın her mes'elesinde ayrı ictihâdı ve görüşleri vardır. Fekat, mes'elelerin çoğunda  (Mâtürîdiyye) imâmımız ile berâberdir. Eski Yunan felesoflarının, islâmiyyete uymıyan sözlerini red edip, yanıldıklarını isbât etmekde ve tesavvuf büyüklerini tanıyamıyarak ve sözlerini anlıyamıyarak, yoldan çıkan, sapıtan ve kendilerini din adamı sanıp, herkesi de yoldan çıkartan, câhil ve ahmakların yüz karalarını meydâna çıkarmakdadır. Bu mektûbda ayrıca nemâza âid birkaç fıkh mes'elesini de bildirmekde ve tesavvufun kıymetini ve yüksekliğini ve bu yoldan yükselmiş olan büyüklerin islâmiyyete sımsıkı sarılmış olup, bunları tanımıyan zevallıların iftirâlarının çürüklüğünü  [ve mûsikî dinlememeği ve dans ve oyun yerlerine gitmemeği] ve dahâ birkaç şeyi bildirmekdedir

267. Bu mektûb, mirzâ Hüsâmeddîn Ahmede "rahmetullahi aleyh" yazılmışdır. Esrâr ve dekâık bildirilmekdedir.

268. Bu mektûb, Hân-ı Hânâna yazılmışdır. Peygamberlere vâris olan âlimlerin kimler olduğu ve gizli bilgilerin neler olduğu bildirilmekdedir.

269. Bu mektûb, Mürtezâ hâna yazılmışdır. Din düşmanlarını aşağılamak, uydurma putlarını yıkmak lâzım olduğu bildirilmekdedir.

270. Bu mektûb, şeyh Nûr Muhammede yazılmışdır. Ba'zı sohbetlerde bulunmak, bir yana çekilip yalnız yaşamakdan dahâ iyi olduğu bildirilmekdedir.

271. Bu mektûb, şeyh Hasen-i Berkîye yazılmışdır. Bir rü'yânın ta'bîri bildirilmekdedir.

272. Bu mektûb, mîr seyyîd Muhibbullah-i Mankpûrîye yazılmışdır. Îmân-ı gaybın îmân-ı şühûdîden üstün olduğu ve tevhîd-i şühûdî ile tevhîd-i vücûdî bildirilmekdedir.

273. Bu mektûb, mirzâ Hüsâmeddîn Ahmede "rahmetullahi teâlâ aleyh" yazılmışdır. Sâlik kendine yol gösterene bağlı olup, başkalarına bakmaması lâzım olduğu ve rü'yâlara kıymet verilmemesi bildirilmekdedir.

274. Bu mektûb, şeyh Yûsüf-i Berkîye yazılmışdır. Çok yükselmek için çalışmak, yolda görülen şeylere bağlanıp kalmamak lâzım olduğu bildirilmekdedir.

275. Bu mektûb, molla Ahmed-i Berkîye yazılmışdır. Kabûl edilip edilmediği süâline cevâb vermekde ve islâmiyyet bilgilerini yaymak lâzım olduğunu bildirmekdedir.

276. Bu mektûb, meyân şeyh Bedî'uddîne yazılmışdır. Kur'ân-ı kerîmdeki muhkem ve müteşâbih olan âyet-i kerîmeleri bildirmekdedir.

277. Bu mektûb, molla Abdül-Hay için yazılmışdır. (İlm-ül-yakîn) ve (Ayn-ül-yakîn) ve (Hakk-ul-yakîn) bildirilmekdedir.

278. Bu mektûb, molla Abdülkerîm-i Sennâmîye yazılmışdır. Herkese, i'tikâdı düzeltdikden ve işlerini islâmiyyete uydurdukdan sonra, kalbin selâmetde olmasına çalışmak lâzım olduğu bildirilmekdedir.

279. Bu mektûb, molla Hasen-i Kişmîrîye "rahmetullahi aleyh" yazılmışdır. Kendisinin tesavvuf yoluna girmek ve Muhammed Bâkîbillah hazretlerinin "kuddise sirruh" sohbet ve hizmetinde bulunmak ni'metine sebeb olduğu için, ona şükr etmekde, bu arada Allahü teâlânın, kendilerine verdiği ni'metleri bildirmekdedir.

280. Bu mektûb, molla Hasen-i Kişmîrîye "rahmetullahi aleyh" yazılmışdır. Kendisinin tesavvuf yoluna girmek ve Muhammed Bâkîbillah hazretlerinin "kuddise sirruh" sohbet ve hizmetinde bulunmak ni'metine sebeb olduğu için, ona şükr etmekde, bu arada Allahü teâlânın, kendilerine verdiği ni'metleri bildirmekdedir.

281. Bu mektûb, seyyid mîr Muhammed Nu'mâna "kaddesallahü teâlâ sirrehül'azîz" yazılmışdır. Silsile-i aliyye-i Sıddîkiyyeye bağlanmağa şükr etmekde, bu yolu övmekdedir.

282. Bu mektûb, Bedî-uz-zemâna gönderilmişdir. Hızır "aleyhisselâm" ve İlyâs "aleyhisselâm" ile buluşmağı bildirmekdedir.

283. Bu mektûb, sofî Kurbâna yazılmışdır. Resûlullahın mi'râc gecesinde Allahü teâlâyı görmesi dünyâda olmayıp âhıretde olduğu bildirilmekdedir.

284. Bu mektûb, molla Abdülkâdir-i Enbâlîye yazılmışdır. Hâller, vecdler, Âlem-i emre bağlı şeylerdir. Bunları bilmek Âlem-i halk ile olur. Bu mektûbda bildirilenler, eski ma'rifetlerdir. Bunların yenisi büyük oğluna yazdığı mektûbda bildirilmişdir.

285. Bu mektûb, mîr seyyid Muhibbullah-i Mankpûrîye yazılmışdır. Simâ', raks ve vecd üzerinde bilgi vermekde, rûhdan açıklama yapmakdadır.

286. Bu mektûb, mevlânâ Emânullaha yazılmışdır. Kur'ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden çıkarılan doğru i'tikâdın, Ehl-i sünnet i'tikâdı olduğu bildirilmekdedir.

287. Bu mektûb, hakîkatleri bilen, kardeşi meyân gulâm Muhammed hazretlerine yazılmışdır "rahmetullahi aleyhimâ". Cezbe ve sülûk ve bunların ma'rifetleri bildirilmekdedir

288. Bu mektûb, seyyid Enbiyâ-i Mankpûrîye yazılmışdır. Nâfile nemâzları cemâ'at ile kılmak câiz olmadığı bildirilmekdedir.

289. Bu mektûb, mevlânâ Bedreddîne arabî olarak yazılmışdır. Kazâ ve kaderin ince bilgilerini anlatmakdadır.

290. Bu mektûb, molla Muhammed Hâşime yazılmışdır. Allahü teâlânın, İmâm-ı Rabbânî hazretlerine başlangıcda ihsân etmiş olduğu yolu bildirmekdedir.

291. Bu mektûb, mevlânâ Abdülhayy için yazılmışdır. Tevhîd-i vücûdî ve tevhîd-i şühûdî mertebeleri bildirilmekdedir.

292. Bu mektûb, Abdülhamîd-i Bingâlîye yazılmışdır. Tesavvuf yolcusuna lâzım olan edebler ve onların birkaç şübhelerinin giderilmesi bildirilmekdedir.

293. Bu mektûb, şeyh Muhammed Çitrîye yazılmışdır. (Allahü teâlâ ile öyle bir vaktim vardır ki...) hadîs-i şerîfdir. Ebû Zer-i Gıfârî de böyle söylemişdir. Niçin söylemişdir? Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri, (Bütün Evliyânın ensesine basıyorum) demişdir. Bu sözün ne demek olduğu bildirilmekdedir.

294. Bu mektûb, oğlu zâhirî ilmlerin ve bâtın ma'rifetlerinin sâhibi Mecdeddîn hâce Muhammed Ma'sûm "kuddise sirruh" hazretlerine yazılmışdır. Allahü teâlânın sekiz sıfatını ve Peygamberlerin ve bütün insanların mebde-i te'ayyünlerini ve tecellîleri bildirmekdedir.

295. Bu mektûb, hâcı Yûsüf-i Keşmîrîye yazılmışdır. (Nazar ber Kadem) ve (Sefer der Vatan) ve (Halvet der Encümen) bu yolun temel bilgilerinden olduğu bildirilmekdedir.

296. Bu mektûb, oğlu hâce Muhammed Sa'îd "kaddesallahü teâlâ sirrehül'azîz" hazretlerine yazılmışdır. Hak teâlânın sıfatlarının basît olduğunu, eşyâya bağlanmakla değişmediklerini bildirmekdedir.

297. Bu mektûb, mevlânâ Bedreddîn-i Serhendîye arabî olarak yazılmışdır. Hak teâlânın ihâtasını ve sereyânını açıklamakdadır.

298. Bu mektûb, mîr seyyid Muhibbullah-i Mankpûrîye yazılmışdır. Nihâyete kavuşmayı kısaca bildirmekdedir.

299. Bu mektûb, şeyh Ferîd-i Rahbolîye yazılmışdır. Başa gelen sıkıntıya sabr dilemekde, tâ'ûndan ölmenin kıymetini ve tâ'ûn olan yerden kaçmanın günâh olduğunu bildirmekdedir.

300. Bu mektûb, oğlu akl ve nakl bilgilerini toplamış olan hâce Muhammed Ma'sûm "sellemehullahü teâlâ" hazretlerine gönderilmişdir. Derin, ince bilgileri ve şaşılacak ma'rifetleri ve (Kabe-kavseyn ev-ednâ) makâmını bildirmekdedir.

301. Bu mektûb, mevlânâ Emânüllaha yazılmışdır. Peygamberliğin yakînliği ve vilâyetin yakînliği ve Peygamberliğin yakînliğine ulaşdıran yolları bildirmekdedir.

302. Bu mektûb, zâhir bilgilerini toplamış ve bâtın sırlarına kavuşmuş olan oğlu şeyh Muhammed Ma'sûm hazretlerine yazılmışdır. Vilâyet-i evliyâ ve Vilâyet-i enbiyâ ve Vilâyet-i mele-i a'lâ arasındaki farklar ve Peygamberliğin, Evliyâlıkdan üstün olduğu bildirilmekdedir.

303. Bu mektûb, müezzin hâcı Yûsüfe yazılmışdır. Ezân kelimelerinin ma'nâlarını bildirmekdedir:

304. Bu mektûb, mevlânâ Abdül-hayy için yazılmışdır. Kur'ân-ı kerîmin birçok yerinde, (A'mâl-i sâliha) işliyenlerin Cennete girecekleri bildirilmekdedir. Bunu açıklamakda ve şükr etmeği ve nemâzın esrârını bildirmekdedir.

305. Bu mektûb, mîr seyyid Muhibbullaha yazılmışdır. Nemâzın temâm ve kâmil olmasını ve mübtedî ile müntehî nemâzları arasındaki farkı bildirmekdedir.

306. Bu mektûb, mevlânâ Sâlihe gönderilmişdir. Hakîkatleri bilen, ma'rifetlerin kaynağı olan büyük oğlu hâce Muhammed Sâdık "aleyhirrahme" hazretlerinin ve iki küçük oğlu merhûm Muhammed Ferrûh ve Muhammed Îsâ "rahmetullahi aleyhimâ" hazretlerinin kemâllerinden ve iyiliklerinden birkaçını bildirmekde ve Vilâyet sâhiblerinin Fenâsını ve nübüvvet yolunda Fenâ lâzım olmadığını bildirmekdedir.

307. Bu mektûb, mevlânâ Abdülvâhid-i Lâhorîye yazılmışdır. (Sübhânallahi ve bi-hamdihi) güzel kelimesini açıklamakdadır.

308. Bu mektûb, Feydullah-i Pânî Pütîye arabî olarak yazılmışdır. Bir hadîs-i şerîfi açıklamakdadır.

309. Bu mektûb, mevlânâ hâce Muhammed Firketîye yazılmışdır. Gündüz ve gece kendini hesâba çekmeği ve (Hesâba çekilmeden evvel, kendinizi hesâba çekiniz) hadîs-i şerîfini bildirmekdedir.

310. Bu mektûb, mevlânâ Muhammed Hâşim-i Keşmîye yazılmışdır "kaddesallahü teâlâ sirrehül'azîz". İnsanın herşeyi kendinde topladığını ve ba'zı ince ma'rifetleri bildirmekdedir.

311. Bu mektûb, hakîkatleri ve ma'rifetleri bilen, akl ve nakl bilgilerinin kaynağı, kıymetli oğlu hâce Muhammed Sa'îde yazılmışdır. İnce bilgileri ve işitilmemiş hakîkatleri işâretle anlatmakdadır.

312. Bu mektûb, mîr Muhammed Nu'mânın "kuddise sirruh" süâllerine cevâb olarak yazılmışdır. Nemâzda otururken parmak kaldırmak doğru olmadığını da bildirmekdedir

313. Bu mektûb, hâce Muhammed Hâşime "rahmetullahi teâlâ aleyh" yazılmışdır. Eshâb-ı kirâmın üstünlüklerinin nasıl olduğunu ve tarîkat-i aliyye-i Nakşibendiyyede riyâzet çekilmesi olmadığını ve bu yolun niçin hazret-i Ebû Bekre bağlı olduğunu ve bir Peygamberin vilâyetindeki sâliki, başka bir Peygamberin vilâyetine geçirmeği ve gömleğin önü açık olmalı mı yoksa olmamalı mı ve kelime-i tevhîd ve zikri ve birkaç edebi bildirmekdedir. Bu mektûb, Mektûbâtın birinci cildinin son mektûbu olmakdadır. Hepsi, Resûller adedince ve Bedr gazvesindeki mücâhidler adedince, üçyüzonüç olmakdadır. Bu mektûbun sonuna, büyük oğlunun birkaç mektûbunun da eklenmesini emr buyurdular. Böylece, düâ ve Fâtiha okunmasını dilediler.