BÜRUC SURESİ

Kur'ân-ı kerîmin seksen beşinci sûresi. Bürûc sûresi Mekke-i mükerremede nâzil olmuştur (inmiştir). Yirmi iki âyet-i kerîmedir. Bürûc, burçlar demektir. Sûre, ismini birinci âyet-i kerîmede geçen bürûc kelimesinden almıştır. Sûrede; Allahü teâlânın azameti (büyüklüğü), Kur'ân-ı kerîmin şerefi, üstünlüğü, mü'minler (inananlar) hakkında Allahü teâlânın vaadi, kâfirler (inanmayanlar) hakkında tehdidi ve geçmiş kavimlerin hâlleri bildirilmektedir. (Râzî, Hüseyn Vâiz-i Kâşifî)

Bürûc sûresinde meâlen buyruldu ki:

Şüphesiz Allahü teâlâya ve Peygamberine îmân edip sâlih (iyi) amel yapanlar için altlarından ırmaklar akan Cennetler vardır. Bu, büyük bir kurtuluştur. (Âyet:11)

(Muhakkak ki senin Rabbin) her neyi irâde ederse irâde ettiği gibi yapar. (O'nun irâdesi hiç şaşmaz. Helâk etmek irâde ettiklerini muhakkak helâk eder, kurtuluşa erdirmeyi irâde ettiklerini kurtuluşa erdirir.) (Burûc sûresi: 16)